16 Ocak 2021 Cumartesi

Caesar ve Pompeius Arasındaki Çatışma – Roma İç Savaşı







Caesar ve Pompeius Arasındaki Gerginliğin Başlaması

Senato M.Ö.7 Ocak 49’da Caesar’ı geri çağırmaya karar verdi. Caesar, Gallia’nın zaptından sonra Roma’ya dönmek üzere yola çıktı ve Rubicon Nehri’ni M.Ö. 10 Ocak 49’da geçerek İtalya topraklarına girdi. Bu tarih iç savaşın başlangıç tarihi olarak kabul edilir. Caesar hızlı bir şekilde İtalya’nın ortalarına gelirken , Roma’da ise Caesar’ın bu hareketleri sonucunda oluşan bir panik havası vardı. Pompeius, Senato’yu kendi tarafına çekmiş ve savaşa ikna etmişti. Böylelikle Caesar ve Pompeius’un iç savaşı başlamış oluyordu.








Roma iç Savaşının Başlaması

Pompeius’un planı doğu eyaletlerine çekilerek oralardan asker toplamak ve daha sonra Caesar’a saldırıp onu yendikten sonra Roma şehrini ve İtalya’yı geri almaktı. Senato ve Pompeius güneye Campania Bölgesi’ne çekildiler . Caesar elçi göndererek savaşa gerek olmadığını söyledi ve anlaşma teklifinde bulundu ama bu kabul edilmedi. Pompeius sırasıyla Brindisi daha sonra ise bölgeden topladığı askerler ile M.Ö. 4 Mart 49’da Adriyatik Denizi üzerinden Epirus’a geçti. Bu sırada Caesar ve ordusu Roma’ya girdiler. Caesar , Roma’da kaldı çünkü Pompeius’un İspanya’da kuvvetli bir ordusu vardı ve Caesar buna karşı kendisine Roma’da müttefik arıyordu. Bu müttefik adaylarından biri olan Cicero , Caesar’ın teklifini kabul etmedi ve gizlice doğuya Pompeius’un yanına kaçtı.



                              Caesar ve Pompeius’un İç Savaş zamanındaki Roma Cumhuriyeti
Caesar M.Ö. 49’un Nisan ayında Roma’da senatodan kalan üyeleri toplamaya ve senatoyu yeniden kurmaya çalıştı. Bu sırada Marcus Antonius’u ise İtalya’da asker toplamak ile görevlendirmişti. Roma’da işleri yoluna koyduktan sonra Caesar, İspanya’ya geçti ve burada Massilia şehrini kuşattı ayrıca İspanya’da bulunan Pompeius taraftarı orduyla karşılaşarak onları yenilgiye uğrattı. Bunun sonucunda Güney İspanya Valisi Varro, Caesar’a teslim oldu. Caesar Roma’ya dönerken Massilia şehrinin de düştüğü haberini aldı. Bu sırada Pompeius ise doğuda büyük bir ordu toplamıştı.




Caesar Roma’da

Caesar, Roma’ya döndükten sonra kendi taraftarlarını yüksek mevkilere getirmiş ve kendi hükümetini kurmuştu. Asıl büyük savaş için, Caesar kendisi için toplanmış 12 Legion ’dan oluşan ordusunun başına Brindisi’ye gitti. Pompeius ise Makedonya’da kendine üs bulmuştu ve orada Caesar’ı bekliyordu. Pompeius’un 9 Legion ve doğudan topladığı kara ve deniz kuvvetlerinden oluşan bir orduya sahipti.

                                             Gaius Julius Caesar Rekonstrüksiyonu



İç Savaş’ta Dönüm Noktası: Pharsalos Savaşı

Caesar, 7 Legion’u ile Adriyatik’i geçmiş 5 Ocak M.Ö. 48’de Orikan ve Apollonia’yı ele geçirdikten sonra Pompeius’un üssünün bulunduğu Dyrrhachium’un önüne geldi burada kamp kurdu. Marcus Antonius ise yeni Legionlar ile gelip Caesar’ın ordusu ile birleşmişti. Dyrrhachium şehrinde bulunan Pompeius saldırmayarak Caesar’ın açlıkla mücadele etmesini istemiştir, bunun üzerine Caesar ve kuvvetleri güneye, Teselya’ya(Kuzey Yunanistan) çekildiler. Bunu beklemeyen Pompeius, Caesar’ı takip etme kararı aldı. Senatörlerin, Pompeius’u savaşa ikna etmesi üzerine iki ordu Pharsalos’ta savaştılar, M.Ö. 9 Ağustos 48’de olan bu muharebede 32 bin kişilik Caesar’ın kuvvetleri, 43 bin kişilik Pompeius’un kuvvetlerini yenilgiye uğrattı.

Savaş sonunda alınan esirlere Caesar çok iyi davranıyor  senatörleri serbest bıraktırıyor hatta Pompeius’un tarafındaki manevi oğlum dediği M. Lunius Brutus’u affetmiş ve kendi tarafına geçmesine izin vermiştir. Pompeius ve bazı senatörler ise savaş sırasında kaçmayı başarmışlardı. Bu büyük zafer sonunda Caesar ordusunun büyük bir kısmını M. Antonius ile İtalya’ya göndermiş kendisi ise Asia’ya geçerek Pompeius’un kendi yanına çektiği Roma eyaletlerini ikaz ederek kendi tarafına çekmeye çalıştı. Bu sırada Pompeius’un Mısır’a kaçtığını haber aldı. Caesar ve Pompeius’un savaşı böylelikle sonlanmış oluyordu.

Pompeius’un Ölümü

Pompeius M.Ö. 55’te XIII. Ptolemaios’a Mısır tahtını geri almasında yardım ettiği için şuan ki kral olan XIII. Ptolemaios’un oğlu XIV. Ptolemaios’tan yardım istemeye karar vermişti. Bunun için Mısır’a geçip kral tarafından iyi karşılanarak burada bir ordu topladıktan sonra Caesar’ı yenmeyi amaçlıyordu. Ama çocuk kral XIV.Ptolemaios, Caesar’ın ne kadar güçlü biri olduğunu duymuş ve ülkesine gelerek büyük sorunlara neden olacağını düşündüğünden, M.Ö. 28 Eylül 48’de Pompeius’u Mısır’da sahile ayak basar basmaz boynunu kestirterek öldürtmüştür. Caesar 35 gemi, 3200 asker ile İskenderiye’ye geldiğinde 2 Ekim’de kendisine kral tarafından Pompeius’un kellesi ve yüzüğü bir kutu içinde gönderildi. Caesar bunu gördüğünde ağlamıştır çünkü gençliğinden beri dostu aynı zamanda akrabalık bağları da olan Pompeius’un böyle bir ölümü hak etmediğini söylemiştir.



Daha sonrasında Mısır Kralı Ptolemaios ile araları açılınca kralın ablası olan Kleopatra’yı Mısır Kraliçesi yapacaktır. Söylenenlere göre aralarında büyük bir aşkta yaşanacaktır. Hatta bu aşkında dolayı hem Mısır’ın hem de Roma’nın düşmanı Anadolu’daki Bosporos Kralı VI.Mithradates’in oğlu II.Pharnakes’in üzerine sefere çıkacaktır. Çünkü Pharnekes, iç savaştan yararlanıp Anadolu’nun büyük bir kısmını ele geçiricek ve esir ettiği birçok Romalının hadım edilmesini emredicektir. Caesar ilk önce birlik gönderse de bunlar fayda etmeyecek ve Pompeius yanlısı Pharnakes ile Anadolu’da savaşacaktır. Bu sefer sırasında şuan ki Tokat’da bulunan Zile Kalesi yakınlarında kazandığı zafer sonucu bir arkadaşına yazdığı mektubunda o ünlü “Veni, Vidi, Vici” , (Geldim, Gördüm, Yendim) sözlerini söylemiştir.
                                                  Roma Lejyonlarının görünümü
Kaynakça :
CAESAR, (Çev.Samet Özgüler), Notlar Galya Savaşı Üzerine, Doğu Batı Yayınları, Ankara, 2017
GOLDSWORTHY, Adrian, (Çev.Efe Kurtluoğlu), Caesar, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları,İstanbul, 2014



PLUTARKHOS, (Çev.İo Çokona), İskender Sezar Paralel Hayatlar ,Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları,İstanbul, 2015
TRANQUILLUS, Gaius Suctanius, (Çev.Fafo Telatar – Gül Özaktürk), On İki Caesar’ın Yaşamı ,Türk Tarih Kurumu, 2008

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder