Arkeoloji İndeksi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Arkeoloji İndeksi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Aralık 2021 Pazar

Erkekler kadınlara binlerce yıldır şiddet uyguluyor

 


“Şiddetten, kadına uygulanan şiddetten bahsettiğimiz zaman, kimsenin aklına bu şiddeti kimin uyguladığını sormak gelmiyor… Oysa şunu kabul etmek gerekir ki kadınlara yönelen şiddet bütün bir İnsanlık tarihi boyunca ve şimdi de, İnsanlığın diğer yarısını oluşturan cinsiyetten gelmiştir. Elbette kadınlara şiddet uygulayan kadınlar da var (…) fakat genellikle söz konusu olan erkek şiddetidir.”


İki sene önce, Ekim 2017’de, ölümünden kısa süre önce katıldığı bir konferansta şiddetin doğasını biyolojinin perspektifinden bu sözlerle yorumlayan Fransız antropolog Françoise Héritier insanı “dişisine şiddet uygulayan tek tür” olarak tanımlamıştı. European Journal of Archaeology’nin son sayısında yayımlanan bir biyoarkeoloji çalışması Héritier’nin tespitine nicel bir boyut kazandırdı. Arkeolojik bulgulara ilk defa toplumsal cinsiyet perspektifinden bakılan çalışmanın ana üssünü Neolitik İberya oluşturuyor. 

Göbeklitepe’nin ışığında, tarihöncesi döneme ait yeni yorumlar

 


Neolitik devrim neden gerçekleşti ya da avcı-toplayıcı düzende yaşayan tarihöncesi dönem insanını tarım yapmaya iten etkenler neydi diye düşündüğümüzde, son dönemde prehistorik çağlar konusunda ortaya atılan yeni varsayımları izlemekte yarar var.

Bu yönde Klaus Schmidt’in yönetiminde Türk ve Alman arkeologlar tarafından kazılan Göbeklitepe önemli bir konuma sahip. 11 bin yıllık bir tarih barındıran erken neolitik çağın bu önemli kült merkezini konu alan “Piramitlerden 7 bin Yıl Önce İlk tapınakları İnşa Etmişlerdi. Göbeklitepe’deki Arkeolojik Keşif/Oltre” adıyla yayımlanan kitapla İtalyan okurlar da Şanlıurfa yakınında tepelik bir alanda kurulu Göbeklitepe’nin ayrıntılarıyla tanıştı. 

Güneş Tanrısı Ra’nın ‘öteki dünya’daki yolculuğu

 


Milano’daki Afrika Arkeolojisi Araştırmaları Merkezi, her ay Afrika ülkeleri arkeolojisine büyüteç tutan tematik konferanslar düzenliyor. Afrika ülkelerinde araştırma yapan arkeologlar ile arkeoloji tutkunlarını bir araya getiren ve artık gelenekselleşen bu buluşmaların ilki, ocak ayında “Kral Vadisindeki mezarlarda Amduat’ın Kitabı” başlıklı konferansla gerçekleşti.

Antik Mısır’da “Gizli Oda’nın Kitabı” adıyla tanınan ve Güneş Tanrısı Ra’nın öteki dünyada çıktığı ve 12 saat süren zorlu yolculuğu anlatan Amduat’ın kitabı, öyküler ve formüllerle harmanlanan dini metinlerden meydana geliyor.

18 Aralık 2021 Cumartesi

Geçmişe Yolculuk Plinio’nun son yolculuğu

 


Pompei şehri MS 79 Ağustos’unda Vezuv yanardağının püskürttüğü lavların altında kaldı.  Yüzlerce Pompeili’nin yaşamını yitirdiği bu doğal felaketin kurbanları arasında yazar ve bilim insanı II. Gaio Plinio da (Yaşlı Plinio) vardı. Naturalis Historia’nın yazarı binlerce başka Pompeili gibi Vezuv’un lavları altında boğularak yaşamını yitirdi.

Plinio’nun bedeni iki bin yıl boyunca gömülü kaldı. 1900’de antik kentte Sarno nehrinin kollarında mühendis Gennaro Matrone’nın yönetiminde yapılan kazıda bir erkeğe ait kafatası bulundu. Günümüzde Roma’daki Museo Storico Nazionale dell’Arte Sanitaria’da sergilenen kafatasının II. Plino’ya ait olabileceği öne sürülüyor.

Savaş ve arkeoloji “Bingazi hazinesi” kayboldu

 


Napoli Üniversitesi geçtiğimiz Temmuz ayında “Libya’nın Kültür Mirasının Korunması” başlıklı uluslararası bir arkeoloji kongresi düzenledi. Bu kongreye katılan Libyalı arkeolog Fadel Ali Muhammed, arkeoloji dünyasında “Bingazi hazinesi” adıyla tanınan, Antik Sirene Şehri kazılarında gün ışığına çıkarılan 8000 adet sikkenin ortadan kaybolduğunu duyurdu.

Bingazi Ulusal Ticaret Bankası’nda üç büyük kasada koruma altında tutulan altın, gümüş ve bronz sikke koleksiyonunun Libya’daki savaş ortamında yok olduğuna dikkat çeken Muhammed, İtalyan Hükümetine çağrıda bulunarak Libya’da süregelen savaş nedeniyle ortadan kaybolan hazinenin bulunması için destek istedi.

4 Ekim 2021 Pazartesi

Sonbahar ekinoksu

 


Sonbahar ekinoksu – aynı zamanda güz ekinoksu olarak da adlandırılır- her yıl 21 Eylül ile 24 Eylül arasında bir zamanda gerçekleşir. Kuzey Yarımküre’deki sonbaharın ilk gününü belirtir. Tersi de, Eylül ekinoksunun ilkbaharın ilk gününü işaret ettiği Güney Yarımküre’de geçerlidir. İnsanlar yüzyıllar boyunca sonbahar ekinoksunu kutladılar. Kuzey Yarımküre’de, Eylül ekinoksu sonbahar hasadına denk gelir ve birçok antik dönem hasat kutlaması sonbahar ekinoksunda veya o günlerde gerçekleşir.

Equinox, “aequi” anlamına gelen Latince “eşit” ve “nox” anlamına gelen iki keliminin birleşiminden oluşur. Ekinoksta, gündüz ve gece gezegenin tamamında neredeyse eşit uzunluktadır.

Bazı dinozorlar neden çok büyük?

 

Bu, Sarahsaurus aurifontanalis'in neredeyse tam bir iskeleti; tek önemli eksik parça kafatası. Paleontolog Adam Marsh bu iskeleti ve bir diğerini Sarahsaurus'un anatomisini tanımlamak için kullandı. – Jackson Dünya Tarihi Tarih Omurgalı Paleontoloji Koleksiyonları Okul Müzesi / Austin, Teksas Üniversitesi.


Günümüze kalan önemli gizemlerden biri küçük olan atalardan bu kadar büyük canlıların nasıl yetiştiğidir. Kuzey Amerika’da bulunan araba boyutunda bir sauropodun en iyi korunmuş örneklerinin derinlemesine anatomik tanımlaması, paleontologlara bu gizemi çözme konusunda yardımcı olabilir.

Petrified Forest National Park’tan paleontolog Adam Marsh, Austin’deki Teksas Üniversitesi, Yerbilimleri Jackson Okulu’nda yüksek lisansını yaparken bu dinozoru tanımlama görevini üstlendi. Bulgular PLOS ONE dergisinde 10 Ekim’de yayınlandı. Marsh, danışmanı Jackson Okulu’ndan Profesör Timothy Rowe ile birlikte makaleyi ortaklaşa yazdı.

Biz Çekirdekten Çiftçiymişiz

 

Çalışmaların yürütüldüğü Karaman’ın Boncuklu beldesinden MÖ8300-8240 arasına tarihlenen bir kadın bedeni. Kaynak: Douglas Baird (Boncuklu Project).


Meğer Anadolu platosundaki tarımsal faaliyetler daha önce düşünüldüğü gibi buraya Bereketli Hilal’den göç eden çiftçilerin getirdiği bilgiyle değil, doğrudan bölgede yaşayan yerli avcı-toplayıcı topluluklar tarafından başlatılmış. Bu bilgiyle ilk defa bir yıl önce, PNAS’ta yayımlanan bir makale aracılığıyla tanışmıştık. 

Çalışmayı yürüten araştırmacılar Karaman’ın Boncuklu beldesinde karbonize tohumlara, buğday kepeği fitolitlerine ve erken dönem tarım alanlarına özgü bitki kalıntılarına rastlamış, burada 10.000 yıl öncesinden beri ürün ekimi yapıldığı sonucuna varmışlardı. 

Göbeklitepe’nin ışığında, tarihöncesi döneme ait yeni yorumlar

 


Neolitik devrim neden gerçekleşti ya da avcı-toplayıcı düzende yaşayan tarihöncesi dönem insanını tarım yapmaya iten etkenler neydi diye düşündüğümüzde, son dönemde prehistorik çağlar konusunda ortaya atılan yeni varsayımları izlemekte yarar var.

Bu yönde Klaus Schmidt’in yönetiminde Türk ve Alman arkeologlar tarafından kazılan Göbeklitepe önemli bir konuma sahip. 11 bin yıllık bir tarih barındıran erken neolitik çağın bu önemli kült merkezini konu alan “Piramitlerden 7 bin Yıl Önce İlk tapınakları İnşa Etmişlerdi. 

Güneş Tanrısı Ra’nın ‘öteki dünya’daki yolculuğu

 



Milano’daki Afrika Arkeolojisi Araştırmaları Merkezi, her ay Afrika ülkeleri arkeolojisine büyüteç tutan tematik konferanslar düzenliyor. Afrika ülkelerinde araştırma yapan arkeologlar ile arkeoloji tutkunlarını bir araya getiren ve artık gelenekselleşen bu buluşmaların ilki, ocak ayında “Kral Vadisindeki mezarlarda Amduat’ın Kitabı” başlıklı konferansla gerçekleşti.

Antik Mısır’da “Gizli Oda’nın Kitabı” adıyla tanınan ve Güneş Tanrısı Ra’nın öteki dünyada çıktığı ve 12 saat süren zorlu yolculuğu anlatan Amduat’ın kitabı, öyküler ve formüllerle harmanlanan dini metinlerden meydana geliyor.

Geçmişe Yolculuk: Plinio’nun son yolculuğu

 



Pompei şehri MS 79 Ağustos’unda Vezuv yanardağının püskürttüğü lavların altında kaldı.  Yüzlerce Pompeili’nin yaşamını yitirdiği bu doğal felaketin kurbanları arasında yazar ve bilim insanı II. Gaio Plinio da (Yaşlı Plinio) vardı. Naturalis Historia’nın yazarı binlerce başka Pompeili gibi Vezuv’un lavları altında boğularak yaşamını yitirdi.

Plinio’nun bedeni iki bin yıl boyunca gömülü kaldı. 1900’de antik kentte Sarno nehrinin kollarında mühendis Gennaro Matrone’nın yönetiminde yapılan kazıda bir erkeğe ait kafatası bulundu. Günümüzde Roma’daki Museo Storico Nazionale dell’Arte Sanitaria’da sergilenen kafatasının II. Plino’ya ait olabileceği öne sürülüyor.

Savaş ve arkeoloji “Bingazi hazinesi” kayboldu

 



Napoli Üniversitesi geçtiğimiz Temmuz ayında “Libya’nın Kültür Mirasının Korunması” başlıklı uluslararası bir arkeoloji kongresi düzenledi. Bu kongreye katılan Libyalı arkeolog Fadel Ali Muhammed, arkeoloji dünyasında “Bingazi hazinesi” adıyla tanınan, Antik Sirene Şehri kazılarında gün ışığına çıkarılan 8000 adet sikkenin ortadan kaybolduğunu duyurdu.

Bingazi Ulusal Ticaret Bankası’nda üç büyük kasada koruma altında tutulan altın, gümüş ve bronz sikke koleksiyonunun Libya’daki savaş ortamında yok olduğuna dikkat çeken Muhammed, İtalyan Hükümetine çağrıda bulunarak Libya’da süregelen savaş nedeniyle ortadan kaybolan hazinenin bulunması için destek istedi.

Amerika’nın Erken Yerlileri Sofistike Yapılar İnşa Ediyordu

 


Yukarıdaki illüstrasyon, kuzey Louisiana’daki Poverty Point bölgesinin temel özelliklerini gösteriyor. Sağdaki yeşil kısım, Mississippi nehri taşkın ovası. Turuncu kısım, bölgenin yer aldığı daha yüksek olan Macon Tepesi. Bölgede altı tane C şekilli tepe görülüyor. Tepelerin bazı bölümleri tarihi ve modern birtakım faaliyetler sonucu zarar görmüş. E tepesinin güneyindeki izler, tarım sonucu ortaya çıkmış. Bölgenin etrafındaki alçak alanların-açık yeşil bölgeler-çoğunun, tepeleri ve yükseltileri yapmak için kazılan toprakların bölgesi olduğu düşünülüyor. C: T.R. Kidder

3.000 yıldan daha önce kuzey Louisiana’da yaşayan yerli Amerikalıların basit birer avcı-toplayıcı olduklarına inanılıyordu. Ancak yeni arkeolojik bulgular, Amerika’nın ilk medeniyeti için düşünüldüğünden bambaşka bir resim çiziyor.