Napoli Üniversitesi geçtiğimiz Temmuz ayında “Libya’nın Kültür Mirasının Korunması” başlıklı uluslararası bir arkeoloji kongresi düzenledi. Bu kongreye katılan Libyalı arkeolog Fadel Ali Muhammed, arkeoloji dünyasında “Bingazi hazinesi” adıyla tanınan, Antik Sirene Şehri kazılarında gün ışığına çıkarılan 8000 adet sikkenin ortadan kaybolduğunu duyurdu.
Bingazi Ulusal Ticaret Bankası’nda üç büyük kasada koruma altında tutulan altın, gümüş ve bronz sikke koleksiyonunun Libya’daki savaş ortamında yok olduğuna dikkat çeken Muhammed, İtalyan Hükümetine çağrıda bulunarak Libya’da süregelen savaş nedeniyle ortadan kaybolan hazinenin bulunması için destek istedi.
Napoli’deki kongrenin düzenleyicisi Serenella Ensoli, Libyalı arkeoloğun Bingazi hazinesi konusundaki acil yardım çağrısını İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini ve Kültür Bakanlığı yetkililerine hemen iletti. Libya’daki savaş ortamında hazinenin kimlerin elinde olduğunun ortaya çıkarılması için uluslararası bir soruşturma komisyonunun kurulması gündemde.
“Bingazi hazinesi”nin gün ışığına çıkarıldığı Libya’nın Sirte Körfezi’ndeki Antik Roma Kenti Sirene, Leptis Magna, Sabrata, Tadrart Acacus ve Gadames’le birlikte UNESCO’nun Libya’da koruma altına aldığı başlıca arkeolojik sit alanlarından biri. Antik Sirene Şehri kazılarında ortaya çıkarılan Helenistik Dönem’e ait olduğu belirtilen 8000 adet bronz, gümüş ve altın sikke, Bingazi Ulusal Ticaret Bankası’ndaki üç kasada kilit altında tutuluyordu.
Leptis Magna Antik Kenti, askeri üs oldu
Öte yandan Il Manifesto gazetesinde “Tarihi Bellek” başlıklı bir yazı kaleme alan UNESCO Kültür
Komisyonu Başkan Yardımcısı Francesco Bandarin, Dünya Ulusal Mirası listesine
kayıtlı ören yerlerinden Leptis Magna’nın Muammer Kaddafi tarafından askeri üs
olarak kullanıldığı yönünde bir haber aldıklarını, uluslararası anlaşmalara
karşı olan bu uygulamanın arkeolojik miras adına kabul edilemez olduğunu
vurguladı. Bandarin, Fenikelilerin kurucusu olduğu antik kentin NATO
birliklerinin bombalı saldırılarına da hedef olduğuna dikkat çekti.
İtalyan arkeologları Libya’da Yunan ve Roma Dönemi’ne ait kültürel mirasın korunması ve ortaya çıkarılması amacıyla 1911-1943 yılları arasında Antik Sirene Şehri ve çevresindeki başka ören yerlerinde birçok arkeolojik kazıya ve restorasyon çalışmasına başkanlık etmişti.
Antik Sirene Şehri
MÖ 631’de Fenikeliler tarafindan kurulduğu sanılan Sirene, Libya’daki en
önemli antik Yunan kolonilerinden biriydi. Sirene’nin kurucusu Fenikeliler,
Yunanistan’da Thera Adası’ndan buraya göç etmişti. Kent MÖ 74’de Roma
İmparatorluğu’nun yönetimine geçti. Kentin kuzeybatı kesiminde inşa edilen
sunakta, Apollo’ya adanan bir çesme inşa edilmişti. Bu sunağın yanı sıra
Sirene’de MÖ 5. yüzyıldan itibaren tapınak kompleksine ait yapılar, bir
tiyatro, alışveriş merkezi, agora, Olimpos’un Baştanrısı Zeus’a adanan bir
tapınak yer alıyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder