29 Aralık 2021 Çarşamba

Tarih Öncesi Devirler


 İnsanoğlunun yeryüzünde görülmesiyle başlayıp, yazının icadına kadar geçen dönemdir. Bu dönem kendi içerisinde kullanılan araç gereçlerin niteliğine göre Taş devri ve Maden Devri olarak ikiye ayrılır. 

1-TAŞDEVRİ:(M.Ö.600.000 – M.Ö. 5.000)

​a)- Eski Taş – Paleolitik devri

-İnsanlık tarihinin en uzun devresidir.
-Bu devri yaşayan insan toplulukları ilkel bir göçebe hayat sürmüşlerdir.
-Ağaç kovuklarında, mağaralarda ve nehir yataklarında yaşamışlardır. İnsanlar tabiatta hazır bulduklarıyla, avcılık ve balıkçılıkla geçinmişlerdir(avcı ve toplayıcı).


-İnsanlar bu dönemin başlarında doğada bulunan taş, kemik ve ağaç gibi malzemeleri doğal halleriyle işlemeden kullanmışlardır. Ancak zamanla taşı yontarak daha kullanışlı araç gereçler yapmaya başlamışlardır. Bu dönemde görülen en yaygın aletler çakmak taşı, kemik ve ağaçlardan yapılan kesici ve delici silahlardır.
-Bu dönemde yaşayan insanlar mağara duvarlarına duygu ve düşüncelerini anlatan çeşitli resimler yapmışlardır.
-Antalya’da Karain, Beldibi ve Belbaşı mağaraları, İstanbul’da Yarımburgaz Mağarası Anadolu’da bu döneme ait önemli merkezlerdir. Yarımburgaz Mağarası Türkiye’de bilinen en eski yerleşim yeridir.
-Dünyada Paleolitik Döneme ait ilk izlere İspanya’daki Altamira, Fransa’da Laskö mağaralarında rastlanmıştır.
b)- Orta Taş (Yontma Taş) – Mezolitik devri : 
 -Mezolitik Devir Eski Taş Devri ile Yeni Taş Devri arasında bir geçiş dönemidir.
-Paleolitik Devir’in sonlarında buzulların erimesiyle iklim koşulları insanların yaşayışına uygun hale gelmeye başlamıştır. İnsanlar geçimlerini avcılık ve toplayıcılık yaparak sürdürmüşlerdir. Ancak beslenme çeşitlenmiş, bitkilerle beslenme yaygınlaşmıştır. Bu gelişmeler tarımsal faaliyetlerin başlamasına uygun bir ortam hazırlamıştır.
-Mezolitik Dönem’de çakmak taşından yapılmış, (mikrolit) günlük yaşamda kullanılmaya yönelik küçük araç gereçler yapılmıştır.
-Bu dönemin sonlarında ateş bulunmuştur. İnsanlar bu sayede soğuktan ve vahşi hayvan saldırılarından korunma, mağaraları aydınlatma, yiyecekleri pişirme olanağı elde edilmiştir. Bu durum ateşin, insanların yaşam koşullarının iyileşmesine katkı sağladığını göstermektedir. 

​Uyarı: Cilalı Taş Dönemi’nde toprak pişirilerek seramik kaplar yapılmış, Maden Devri’nde ise çeşitli madenler yüksek ısıda eritilerek işlenmiştir. Bu durum, ateşin kullanılmasının uygarlığın gelişmesine katkıda bulunduğunu gösterir.
-Klan adı verilen kan bağına bağlı ilk insan toplulukları da bu dönemde oluşmuştur.
-Orta Asya’da Mezolotik Çağ’a ait en eski yerleşim yeri Tacikistan’da Ceyhun Nehri’nin yukarı kısmındaki Kuldara bölgesidir. Türkiye’de bu dönemi aydınlatan bazı merkezler ise Antalya’da Beldibi, Ankara’da Macunçay, Göller yöresinde Baradiz, Samsun’da Tekkeköy mağaralarıdır.
c)- Yeni Taş (Cilalı Taş) – Neolitik devri 

-Bu dönemde toprak işlenerek tarım hayatı başlamış ve köyler kurularak yerleşik hayata geçilmiştir.
-Köpek, koyun, keçi ve sığır gibi hayvanlar bu dönemde evcilleştirilmiştir.
-Ateşte pişmiş toprak kap, kacak, çanak ve çömlekler  seramik sanatının ilk örnekleri oldu.
-Bu dönemin sonlarına doğru dokumacılıkta başladı. Bitki liflerinden insanlar elbise yapmaya başladılar.
-Menhir, Dolmen, Tümülüs gibi ilk anıt mezarlar da bu dönemde yapılmıştır. 
 
​2-MADEN DEVRİ: (M.Ö. 5.000 – M.Ö. 3.500)

Taş devrinin sonlarına doğru ateşinde yardımıyla maden keşfedilmiştir.

a-Bakır (Kalkolitik) devri:
İlk kullanılan maden bakırdır. İnsanlar bakırdan silah, kap, kacak yapımında yararlandılar. Özellikle bu madenin dayanıksız olması yaygın olarak kullanılmasını engellemiştir. Maden Devri’nde ilk defa işlenen ve kullanılan madenler bakırın yanında altın ve gümüştür. İnsanlar silah ve ev eşyası yapımında bakır kullandılar. Süs ve takı yapımında ise altın ve gümüş kullandılar.
                                                                                                                                                             
b-Tunç devri:                                                                                                                                    
Tunç; bakır ile kalayın karıştırılması ile elde edilen bakırdan daha sert bir madendir. Tarım ve savaş aletlerinin yapımında kullanılmıştır. Bu dönem Şehir Devletlerinin kurulmaya başlandığı ve ilk büyük devletlerin ortaya çıktığı dönemdir.  Devletler arası ticari ilişkilerde başlamıştır. 

c-Demir devri: 
Demirin kullanılmaya başlanması insanlık tarihinin ilk en önemli buluşu sayılır. Doğada bol bulunmasının yanında kolayca işlenen demir, medeniyetin gelişmesine katkıda bulunmuştur. Madeni parada ilk kez bu dönemde kullanılmıştır, bu da ticareti canlandırmıştır.       

Demir devrinde küçük şehir devletlerinin yerine büyük devletler kurulmaya başlanmıştır. Bu devrin sonuna doğru yazının bulunması ile tarihi devirlere geçilmiştir.

Uyarı:Cilalı Taş Devri’nde yerleşik hayata geçilmesi; toplumsal yaşantının gelişmesine, insanlar arasındaki ilişkileri düzenleyen kuralların konulmasına, mülkiyet kavramının ortaya çıkmasına, çeşitli mesleklerin oluşmasına ortam hazırlamıştır.
Yeni Taş Çağı’na önce Mezopotamya, Anadolu, İran, Suriye çevresinde girilmiştir. Ülkemizde bulunan Diyarbakır’da Çayönü, Gaziantep’de Sakçagözü, Konya’da Çatalhöyük önemli merkezlerdir.
            

ANADOLU’NUN (TÜRKİYE’NİN) TARİH ÖNCESİ DEVİRLERİNİ AYDINLATAN MERKEZLER
-KARAİN MAĞARASI  : Antalya’dadır. Yontma taş devrine ait ev ve av eşyaları bulunmuştur. Bu mağaranın en önemli özelliği Anadolu’da ki ilk insan izlerinin burada bulunmasıdır.
               
2-BELDİBİ MAĞARASI  : Antalya’dadır. Eski taş ve yontma taş devrine ait eşyalar bulunmuştur. Bulgular bu devir insanlarının geçimlerini avcılık ve bitki toplayıcılığı ile sağladıklarını ortaya koymuştur.
               
3
-ÇAYÖNÜ  : Diyarbakır’ın Ergani ilçesindedir. Cilalı taş devrine ait ilk yerleşim yeridir. Türkiye’de ilk çiftçiliği başlatanlar bunlardır. Buğday üretmişlerdir. Çayönü, Türkiye ve Güneydoğu Avrupa’da Cilalı Taş Devri’nde kurulan ilk köy yerleşim yeridir. Burada oturanlar Türkiye’nin ilk çiftçileridir.
               
4-ÇATALHÖYÜK  : Konya’nın Çumra ilçesi yakınlarındadır. Cilalı taş devrine aittir. Burası insanlık tarihinin ilk şehir yerleşmesi kabul edilir. Çatalhöyük’te tarımın yanı sıra, ticaret ve sanayi de gelişmiştir. Maden işçiliği, dokumacılık, Çanak ve çömlek yapımını gösteren kalıntılar bu yargıyı doğrulamaktadır. Konya yöresinde bakır ve kurşun madenleri bulunmamasına rağmen, Çatalhöyük’te bu madenlerden yapılmış boncuk ve yüzük gibi takılara rastlanması da başka toplumlarla ticaret yaptıklarını göstermektedir.
               
5-HACILAR  : Burdur’dadır. Cilalı taş devrine aittir. Şehrin etrafını surlarla çevirerek, düşman saldırısına karşı sur yapımının ilk örneklerini vermişlerdir. Hacılar’da, Çatalhöyük’ten farklı olarak evlerin arasında sokakların bulunması kent yapısının gelişmeye başladığını göstermektedir.
               
6 -TRUVA  : Çanakkale İntepe bucağındadır. 9 aynı kültür kalıntılarına rastlanmıştır. Homeros’un ilyada adlı destanında anlatılan Truva Savaşları yedinci şehir döneminde olmuştur. Truva’da yaşayanların çiftçilik, hayvancılık ve balıkçılıkla uğraştıkları ortaya çıkarılmıştır. Ege Bölgesi’nde bulunan eşyaların Truva’dakilere benzemesi, Truva kültürünün bütün bölgeye yayıldığını göstermektedir.
               
7-ALİŞAR  : Yozgat’tadır. 7 ayrı kültür kalıntılarına rastlanmıştır. Kalıntılardan madeni eşya, çanak – çömlek ve seramikçiliğin geliştiği anlaşılmaktadır.
               
8-ALACAHÖYÜK  : Çorum’un Alaca ilçesindedir.  4 ayrı kültür kalıntılarına rastlanmıştır. Altın, gümüş ve bakırdan güneş figürleri ileri medeniyet olduklarını göstermektedir. Alacahöyük’te bulunan ve M.Ö. 2500 yıllarına ait olan kılıç, dünyanın en eski kılıcı olarak bilinmekteyken 1996 yılında Malatya yakınlarındaki Aslantepe’de M.Ö. 3300 – 3000 yıllarına ait, üzerleri işlemeli kılıçlar bulunmuştur. Bu durum, yeni belgelerin ortaya çıkmasıyla tarihin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini göstermektedir.
               
Anadoluda ki diğer eski yerleşim yerleri: Adıyaman-Palanlı Mağarası, Hatay(Samandağı)-Mağaracık Mağarası, Ankara-Macunçay Mağarası, Samsun- Tekkeköy Mağarası, Gaziantep-Sakçagözü, Konya-Canhasan, Denizli-Beyce Sultan, Samsun İkiztepe, Van-Tilkitepe, Konya-İvriz 
Tarih öncesi dönemlerin genel özellikleri:
1. İnsanlar sırasıyla taş, toprak ve madenden eşya ve aletler yapmışlardır.
2. Tarih öncesi dönemleri bütün toplumlar aynı anda veya aynı sıralamayı takip ederek yaşamamışlardır.
3. Bu dönemlerin birbirinden ayrılmasında insanların kullandıkları araç ve gereçlerin nitelikleri esas alınmıştır.
4. Göçler ve savaşlar sonucunda bazı toplumlar birkaç tarih öncesi dönemi aynı anda yaşamışlardır.
5. Bu dönemlerin uzun sürmesinin en önemli nedenlerinden biri de bilgi akışı ve iletişim imkânlarının yetersiz olması
6. Yazı kullanılmadığından bu devirlerin tam olarak aydınlatılması mümkün olamamıştır. Yalnızca,  o dönemde yaşamış insan topluluklarının bıraktığı kalıntılardan yararlanılarak bilgi edinilebilmiştir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder