15 Mart 2022 Salı

Deprem Sözlüğü



 Deprem Sözlüğü

Ada Yayları: Bir dalma-batma kuşağı boyunca sıralanmış adalar zinciri.
Aktif fay: Geçmişte üzerinde kayma olmuş ya da deprem odaklarının yer aldığı bir fay düzlemi.
Artçı sarsıntı: Sınırlı bir yerküre hacmiinde yoğunlaşmış bir dizi depremin en büyüğünü izleyen daha küçük depremler.
Astenosfer: Litosferin altında, düşük sismik dalga hızları ve hızlı dalga zayıflaması nitelikleriyle ayrılan katman. Yumuşak, büyük olasılıkla bir bölümüyle erimiş durumdadır.
Bindirme: Fay düzleminin üstündeki kayaların yukarı doğru yer değiştirerek alttaki kayaların üzerine 30° ya da daha az bir açıyla -yaşlı kayalar genç kayaların üstüne gelecek biçimde- bindiği ters atımlı fay.
Büyüklük (depremin) : Bir deprem büyüklüğü ölçüsü. Bir deprem dalgasının varışında kaydedilen en büyük yer hareketinin (10 tabanına göre) logaritmasını alarak, dış merkezden uzaklığına göre standart düzeltme uygulandıktan sonra saptanan büyüklük. En yaygın üç türü Richter (ya da yerel) (ML), cisim (Mb) ve yüzey dalga (MS) büyüklükleridir. Farklı yöntemle hesaplanan bir başka türü de moment büyüklüğüdür (MW).

 
Cisim dalgası: Esnek bir malzemenin içinde yol alan deprem dalgası; P ve S deprem dalgaları.
Çekirdek (Yerküre'nin) Yerküre'nin 2900 km derinliğinden ötedeki iç bölümü. Başlıca demir ve silikatlardan oluştuğu ve katı iç bölümünün dışının erimiş olduğu düşünülür.
Dalga boyu: Art arda iki tepe ya da çukur arasındaki uzaklık.
Dalma-batma kuşağı: Bir okyanus hendeğinden uzaklaşarak Yerküre'nin altına dalan bir okyanusal kabuk.
Deniz tabanı yayılması: Okyanus ortası açılma merkezlerinde komşu levhaların birbirinden ayrılarak yeni deniz tabanı, kabuk oluşturduğu süreç.
Deprem: Bir elastik enerji kaynağından yayılan sarsıntı dalgalarının geçişinin Yerküre'de yol açtığı sarsıntılar.
Deprem dalgası: Genellikle bir deprem kaynağının ya da bir patlamanın Yerküre içinde doğurduğu esnek dalga.
Depremölçer (sismometre): Bir sismografın genellikle bir sarkaç olan, algılayıcı bölümü.
Dış Çekirdek: Yerküre'nin çekirdeğinin, büyük olasılıkla demir, yanında biraz oksijenden oluşan sıvı dış kabuğu; iç çapı 1221 kilometre, dış çapı 3480 kilometre.
Dış merkez: Bir deprem odağının (ya da iç merkezinin) Yer yüzeyinde tam üstüne rastlayan bir nokta.
Doğrultu (fay): Bir fay düzlemiyle yeryüzünün kesişme çizgisidir. Yönü gerçek kuzeyle batıya ya da doğuya yaptığı açı olarak belirtilir.
Doğrultu atımlı fay: Bağıl yerdeğiştirmenin yüzde yüz yatay olduğu bir fay.
Eğim atımlı fay: ağıl yer hareketinin fay düzlemi eğimi yönünde olduğu fay; atım normal ya da ters olabilir.
Fay: Kaya içindeki bir çatlak ya da çatlak kuşağı boyunca iki yüzün birbirine göre ve çatlağa koşut olarak kayması. Toplam fay yer değiştirmesi santimetrelerle kilometreler arasında değişir.
Fay düzlemi: Bir fayın yırtılma yüzeyiyle en yakın örtüşen düzlem.
Fay doğrultusu: Bir depremde kırılan fay düzlemiyle yeryüzünün kesiştiği nokta arasında kalan doğrultu. Coğrafi Kuzey Kutbu'na göre bu doğrultu batı ya da doğuya yaptığı açı ile belirlenir.
Fay parçası: Fay zonlarında yırtılma süreçleri sonunda oluşan fay parçaları.
Genlik (dalga): Bir dalga tepesinin en büyük yüksekliği ya da dalga çukurunun en büyük derinliği.
Gerilme: Bir cisim üzerine etki yapan kuvvetlerin, kuvvet bölü alan cinsinden ölçümü
Graben: Sağındaki ve solundaki bitişik kayalara göre fay düzlemi boyunca aşağı düşmüş, genellikle uzun ve dar kabuk kaya bloku.
Hasar (sismik): Toprak kayması, yersarsıntısı ve tsunami gibi depremlerin yol açtığı tehlikeli fiziksel sonuçlar.
Hendek: Litosferdeki levhanın dalma-batma kuşağında mantonun içine doğru inerken bükülmesiyle oluşan, deniz dibindeki, uzun, dar ve yay biçimli çukurluk.
İç çekirdek (Yerküre'nin): Yerküre'nin çekirdeğinin, büyük olasılıkla çoğu demir olan, yaklaşık 1220 km yarı çaplı, içteki katı bölümü.
İç merkez: Odakla aynı nokta.
İvme ölçer: Yerin ivmesini zamanın bir fonksiyonu olarak ölçen sismograf.
Kabuk (Yerküre'nin): Yerküre'nin en dışındaki kayalardan oluşan kabuk.
Küresel konumlama sistemi (GPS): Yerküre üzerindeki nivelman ölçü noktalarındaki değişimleri çoklu uydu verileriyle yeniden ölçme/değerlendirme sistemi.
Lav: Yüzeye ulaşan erimiş kaya
Levha: Litosferin, oturduğu Yerküre derinlikleri üzerinde öteki levhalara göre yer değiştiren oldukça katı, büyük bir parçası. Levhalar yakınsak kuşaklarda birbirine kavuşur; ıraksak kuşaklarda birbirlerinden ayrılırlar.
Levha içi deprem: Odağı bir levhanın içlerine düşen deprem.
Levha tektoniği: Yerküre'nin kabuğunun ve mantosunun en üstünün (litosferin) az çok katı bir dizi parçaya (levhalara) bölündüğü Yerküre modeli.
Levhalar arası deprem: Odağı levha sınırı üzerinde olan deprem.
Litosfer: Yerküre'nin en dışında, astonesferin üstünde yer alan katı bölge. Kabuk, kıtalar ve üst mantoyu içerir.
Love dalgaları: Yalnızca, yayılma yönüne dik yatay kesme hareketinden oluşan sismik yüzey dalgaları.
Magma: Yerkürenin içinde ergimiş durumda bulunan kayalar. Dış çekirdek ve mantonun bir bölümü magma içerir.
Manto: Yerküre'nin kabuğuyla çekirdeği arasında, yaklaşık 40 km ile 3470 km arasında yer alan ana bölümü. Yoğun silikat kayalardan oluşmuştur ve iç içe birkaç bölgeye bölünmüştür.
Mikrobölgelendirme: Bir kentin deprem tehlikesinin değişkenliğine göre daha küçük bölgelere ayrılması.
Moment (depremin): Fay kırılma alanında etkili olan kuvvetlerin (kuvvet çiftinin) kaldıraç gücüyle ilişkili deprem büyüklüğü ölçüsü. Kayanın katılığı, çarpı kırılma alanı, çarpı kayma miktarına eşittir. Ölçü birimi dyne•cm'dir (ya da Newton•metre).
Normal fay: Fay düzleminin üstüdeki kayanın alttaki kayaya göre aşağıya hareket ettiği eğim atımlı fay.
Odak (İç merkez): Yırtılmanın başladığı yer.
Odak derinliği (deprem): Odağın yer yüzeyinden aşağıdaki derinliği.
Öncü sarsıntılar: Sınırlı bir yerkabuğu hacminde yoğunlaşan bir dizi yersarsıntısının en büyüğünden önce olan daha küçük sarsıntılar.
Paleosismoloji: Deprem dalgalarının sismograflarla kaydedilmesinden önceki dönemde oluşan depremlerin ya da anlatımlara dayandırılan hasarın kanıtlarını araştıran sismoloji bölümü.
P-dalgası: Birincil dalga ya da bir sarsıntı olayından kaya içinde en büyük hızla uzaklaşan dalga. Dalga, madde içinde bir sıkışmalar ve seyrelmeler katarı olarak ilerler.
Rayleigh dalgaları: Dalgaların yayılma yönünü içeren dik bir düzlem içinde, yerin ilerleme yönüne dik hareket eden sismik yüzey dalgaları.
Risk (sismik): Belirli bir bölgede ve zaman aralığında depremden can ve mal kaybına uğrama olasılığı.
S-dalgası: P-dalgalarından daha yavaş yol alan ve yayılma yönüne dik elastik titreşimlerden oluşan ikincil deprem dalgaları. Sıvı içinde yayılamazlar.
Sırt (okyanus ortası): Okyanus tabanında kilometrelerce uzanan önemli, yüksek, doğrusal bir yer yapısı. Ortasında bir yarık vadi uzanan bir sıradağlar dizisini andırır.
Sıcak Nokta: Mantonun derinliklerinde bulunan çok yüksek sıcaklıktaki magma kaynaklarının, üst katmanların basıncını yenmesi sonucu yüzeye doğru çıktığı nokta. Bu noktalarda yanardağlar oluşur.
Sismograf: Deprem dalgalarının neden olduğu yer yüzeyi hareketlerini zamanın bir işlevi olarak kayıt etme cihazı.
Sismogram: Sismograf yardımıyla deprem dalgalarının kaydedildiği kâğıt.
Sismoloji: Depremleri, sarsıntı kaynaklarını ve Yerküre içinde dalga yayılımını inceleyen bilim dalı.
Şiddet (depremlerin): Binaların gördüğü hasara, Yer’in yüzeyindeki değişmelere ve hissedilenlere bakarak elde edilen bir yersarsıntısı ölçüsü.
Tektonik: Yerküre içindeki kuvvetlere bağlı olarak Yer’in yüzeyinde olan büyük ölçekli şekil bozulmaları.
Ters fay: Fay düzleminin üstündeki ("tavanındaki") kaya bloğunun yukarı doğru hareket ederek alttaki ("tabandaki") kayanın üzerine binmesi.
Transform fay: Bir okyanus ortası sırttaki, ada yayındaki ya da yay-sırtı zincirindeki yer değiştirmenin sınırlarını birleştiren doğrultu atımlı fay. Karşılıklı iki levha da birbirinden transform faylar boyunca ayrılır.
Tsunami : Genellikle bir depremde deniz tabanının yerinden oynaması yüzünden olan uzun okyanus dalgaları.
Volkanik kaya: Eriyik kayanın püskürmesindan kaynaklanan kayalar.
Yanardağ: Kabukta, magmanın yeryüzüne çıkmasına olanak sağlayan bir açıklık.
Yanardağ depremleri: Yanardağ etkinliğiyle ilişkili depremler.
Yanardağ etkinliği (volkanik etkinlik): Eriyik kayanın püskürmesine yol açan süreçler.
Yoğunluk: Bir maddenin birim hacminin kütlesi; gr/cm3.
Yüzey dalgaları (depremin): Yerküre'nin yalnızca yüzeyini izleyen ve hızı S dalgalarından daha az olan deprem dalgaları. İki tür yüzey dalgası vardır: Rayleigh dalgaları ve Love dalgaları.

Kaynak :  TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder