18 Aralık 2021 Cumartesi

Geçmişe Yolculuk Plinio’nun son yolculuğu

 


Pompei şehri MS 79 Ağustos’unda Vezuv yanardağının püskürttüğü lavların altında kaldı.  Yüzlerce Pompeili’nin yaşamını yitirdiği bu doğal felaketin kurbanları arasında yazar ve bilim insanı II. Gaio Plinio da (Yaşlı Plinio) vardı. Naturalis Historia’nın yazarı binlerce başka Pompeili gibi Vezuv’un lavları altında boğularak yaşamını yitirdi.

Plinio’nun bedeni iki bin yıl boyunca gömülü kaldı. 1900’de antik kentte Sarno nehrinin kollarında mühendis Gennaro Matrone’nın yönetiminde yapılan kazıda bir erkeğe ait kafatası bulundu. Günümüzde Roma’daki Museo Storico Nazionale dell’Arte Sanitaria’da sergilenen kafatasının II. Plino’ya ait olabileceği öne sürülüyor.

Savaş ve arkeoloji “Bingazi hazinesi” kayboldu

 


Napoli Üniversitesi geçtiğimiz Temmuz ayında “Libya’nın Kültür Mirasının Korunması” başlıklı uluslararası bir arkeoloji kongresi düzenledi. Bu kongreye katılan Libyalı arkeolog Fadel Ali Muhammed, arkeoloji dünyasında “Bingazi hazinesi” adıyla tanınan, Antik Sirene Şehri kazılarında gün ışığına çıkarılan 8000 adet sikkenin ortadan kaybolduğunu duyurdu.

Bingazi Ulusal Ticaret Bankası’nda üç büyük kasada koruma altında tutulan altın, gümüş ve bronz sikke koleksiyonunun Libya’daki savaş ortamında yok olduğuna dikkat çeken Muhammed, İtalyan Hükümetine çağrıda bulunarak Libya’da süregelen savaş nedeniyle ortadan kaybolan hazinenin bulunması için destek istedi.

16 Aralık 2021 Perşembe

Hazımsızlık Şikayetleri Nelerdir ?

 


    Hazımsızlık, bir beslenme bozukluğunun işareti olduğu gibi; bir sindirim sistemi hastalığının da işareti olabilmektedir. Hazımsızlığın belirtilerini şöyle sıralayabiliriz:

  1. * Midede dolgunluk hissi.
  2. * Midede ağrı ve yanma.
  3. * Karında şişlik, geğirme ve gaz çıkarma.
  4. * Kabızlık. Nadir durumlarda ishal.

    Hazımsızlığın birinci sebebi, yiyeceklerin ağızda iyi çiğnenmemesidir. Bir münakaşa ve ruhi gerginlik sırasında yenen yemeklerde, bolca hava yutulmakta; yiyecekler acele ile iyice parçalanmadan yenmekte, en önemlisi sinir sisteminin dengesi bozulduğundan ifrazat bezleri yeterince çalışmamaktadır.

    Öyle ise:

Grip Nedir ?


Grip influenza adı verilen virüs tarafından meydana getirilen; 39 derece ateş, şiddetli kas ve eklem ağrıları, halsizlik, bitkinlik, titreme, baş ağrısı ve kuru öksürük gibi belirtilerle ortaya çıkan bir mevsim hastalığıdır. Grip kış aylarında yaklaşık 6-8 hafta kadar etkili olur. 

Etken influenza virüsü A, B, ve C tiplerine sahiptir. C tipi insanlarda hastalık yapmaz. İnfluenza A, daha hafif seyreder. Tip B ise daha çok çocukları etkiler. Grip virüsü bazı yıllarda büyük salgınlar yapabilir. Hastalığın bulaşma yolu hasta insanların solunum salgılarının sağlam insanlara bulaşması şeklindedir. Hastalığın kuluçka süresi 1-3 gündür.

GASTRİT (MİDE İÇYÜZÜNDE İLTİHAP)



Gastrit nedir?

    Çok sık rastlanan bir hastalıktır. Düzensiz beslenme, sinir gerginliği, alkol, sigara, fazla kahve ve çay bu hastalığa davet eden faktörlerdir. Akut ve kronik olmak üzere iki tipi vardır. Belirtileri birbirine benzer. Demir eksikliğine bağlı kansızlık da gastrit yapabilmekte ve belirtileri kalıcı (kronik) olmaktadır. 


Gastriti mide iltihabı olarak tanımlayabiliriz. Hasara bağlı olarak kandaki beyaz küre hücrelerin mide duvarında toplanması söz konusudur. Ancak gastrit midede ülser veya kanser olduğu anlamına gelmez.

7 Aralık 2021 Salı

Felç (İnme) Nedir ?




İnme beyne giden hayati kan ve oksijen akışının ani bir şekilde kesildiği ya da azaldığı bir Beyin Krizidir. Kan akımının kesildiği bölgedeki hücreler hızlıca ölmeye başlar ve inmenin oluştuğu bölgeden yürütülen fonksiyonlar da geçici ya da kalıcı kayıplar meydana gelir.


    Beyin ve sinir sisteminin beslenme yetersizliği sonucu ortaya çıkar. Sinir hücrelerinin oksijensizliğe ve kan şekeri düşmesine tahammülü birkaç dakika ile sınırlıdır. Herhangi bir sebeple (genellikle beyne kan taşıyan damarların tıkanması, daralması) aksaması durumunda saniyeler içinde konuşma, görme, anlama bozulabilir ve vücudun bir yarısında kuvvet azalması veya tamamen fonksiyon kaybı olabilir. Bu kayıp yine saatler içinde kısa sürede geçiyorsa geçici felçten bahsedilir.

Diş Çürümesi Nedir ?

 


Diş çürümesi "medeniyet hastalığı "dır. Çünkü sanayileşmiş memleketlerin insanı taneli bitkiler yerine pişirilmeye hazır veya pişmiş konserve tipi yemekler yiyor. Elma, armut, ayva gibi meyvelerin ısırılarak yenmesi adeta unutulmuştur. Bunların yerine gazoz, meyve suyu içiliyor. Bol şekerli, beyaz undan mamul tatlılar sofradan eksik olmuyor. 

Öğün aralarında çikolata, cips, envai çeşit şekerlemeler yeniyor. Bu maddeler diş ve diş etlerini tembelleştiriyor. Çünkü bunlar çiğnemeyi gerektirmeyen yumuşak gıdalardır. Dahası var: Şeker ve beyaz undan yapılan yiyecekler diş aralarına sızarak bakterilerin rahatça yerleşip çogalabilecekleri bir ortam hazırlıyor. Bakteriler diş etine, diş minesine hücum ederek burada yıkıma sebep oluyorlar. Ondan sonra diş çürükleri, ağrılı dişeti apseleri ortaya çıkıyor.

5 Aralık 2021 Pazar

ÇIBAN

 


    Ateşli hastalıklardan sonra, yaralanmalarda ve vücudun zayıf düşmesini netice veren her durumda, hastalık yapmaya fırsat bulamayan bazı virüsler canlanarak dokuyu işgal ederler, işgal ettikleri zayıf dokuda önce ağrı şeklinde kendilerini belli ederler. Sonra ağrılı bölgede bir kızarıklık başlar. 

Kızarıklık zamanla sertleşmeye ve kabarıklık yapmaya yönelir. Kabarıklığın ortası iltihaplanarak baş verir. Derideki kızarıklık sarıya dönüşür.

bilgievlerim: Halk Ozanı Homeros Kimdir ?

bilgievlerim: Halk Ozanı Homeros Kimdir ?:   Homeros: Kör Ozan Klasik mitolojide  Homeros  adı önemli bir yere sahiptir. Homeros’a antik dünyanın en büyük şairi gözüyle bakılır. Bunun...

15 Kasım 2021 Pazartesi

HEMOROİD (BASUR) NEDİR ?



Halk arasında basur olarak adlandırılan Hemoroidler, anal kanalın üst kısmında genişlemiş damar yumaklardan oluşmaktadır. Halk arasında genellikle basur ya da mayasıl olarak bilinmektedir. İç ve dış hemoroidler olarak 2’ye ayrılır. Zamanla altta yatan nedenlerle birlikte anal kanalda yerleşen genişlemiş toplar damar yumakları makatın dışına doğru çıkmaktadır.

Genel anlamda; anal kanaldaki toplardamarların genişlemesi (varis) şeklinde ortaya çıkan alevlenmelerle seyreden bir hastalıktır. Defekasyon(=dışkılama) yaptığımız bölgeye ANAL KANAL, çıkış kısmına ise ANÜS(=MAKAT) diyoruz. Halk dilinde hemoroid BASUR diye bilinir.Görülme sıklığı %4.5 civarındadır. Ancak hastaların 1/3 i hastanelere ve proktoloji kliniklerine başvurmaktadır. 2/3 lik geri kalan kısmı ise utanma, sıkılma, yöresel tedaviler vs. Gibi nedenlerle gelmemektedirler.

Hemoroid (basur) neden olur?

BRONŞİT NEDİR ?



    Bronşlar:

    Ağız ve burun yoluyla aldığımız temiz hava, yutak ve gırtlaktan geçerek soluk borusuna ulaşır. Soluk borusu iki ana kola ayrılır. Bu kollar da kendi aralarında daha küçük kollara ayrılarak akciğerlere bağlanırlar. Soluk borusunun büyük kollarına "bronş", daha küçük kollarına ise "bronşiyol" adı verilir.

    Akciğerlere giriş yapan bronşiyollerin sonu kesecikler şeklinde olup gaz alış verişi bu keseciklerde gerçekleşir. Keseciklerin iç duvarı kılcal kan damarları ile donatılmıştır. Kan hücrelerine oksijen yükleme ve karbondioksit alma bu kılcal damarların bronşiyol keselerine açılan yüzünde (alveol) meydana gelir.

BOĞMACA NEDİR ?

 



Boğmaca (whooping cough) akut ve çok bulaşıcı olan bir enfeksiyon hastalığıdır. Aşısı olmasına rağmen son yıllarda giderek önem kazanan ve son derece ciddi bir hastalıktır. Yoğun öksürükle kendini gösteren ve bakterilerin neden olduğu bu hastalık, aşılanmamış çocukların %85'inde görülmektedir. Tüm solunum yollarını tutarak iltihaplanmaya sebep olan boğmacanın en spesifik belirtisi öksürük nöbetleridir. Art arda gelen öksürük esnasında hasta nefes almada zorluk yaşar ve ötmeyi andıran hırıltılı bir ses çıkarır.

14 Kasım 2021 Pazar

BADEMCİK İLTİHABI

 


    Bademcik denilen tonsiller, boğazın her iki yanında yer alan, vücudun savunma sisteminin bir parçası organlardır. Üzerindeki çok sayıda delikten içeri giren mikroplar, organın içinde zararsız hale getirilir ve ölü hücreler tekrar bu delikten dışarı atılır, ayrıca antikor üreterek vücudun savunmasına yardımcı olurlar. Ancak bu deliklerin çeşitli etkilerle tıkanması sonucu iltihap yayılarak tüm organı tutar ve bir enfeksiyon kaynağı haline gelir. Bademciğin şişmesi, boğaz ağrısı, ateş, kırgınlık ve yutma güçlüğü akut iltihabın belirtilerindendir. 

Çocuklarda çok daha aktif bir organ olduğundan iltihabı da daha sık görülür. Tedavisinde etken mikroplara etkili antibiyotikler, anti septik boğaz gargaraları, antienflamatuar ve ağrı kesici türü ilaçlardan yararlanılır. Bademciklerin görev yapamayıp, bizzat kendinin enfeksiyon kaynağı haline gelmesi kronik bademcik iltihabı demektir. 

13 Kasım 2021 Cumartesi

ASTIM BRONŞİT NEDİR ?

 


ASTIM BRONŞİT

    Tedavi edilmeyen saman nezlesinden ve akciğer iltihabından sonra sık görülen bir hastalıktır. İnce bronşların daralması şeklinde etki yaptığından hasta soluk verirken zorluk çeker.Astım bronşit, bazı psikolojik rahatsızlıklarla birlikte ortaya çıkabilmekte ve gerçek sebebi bulunamadığı takdirde tedavisi oldukça zorlaşmaktadır.

Astım, hava yollarının çevresindeki kasların gerilmesine ve hava yollarının daralmasına neden olan şişmeye neden olan iltihaplı bir durumdur. Birlikte ortaya çıktığında, bu duruma astım bronşit denir.

APANDİSİT NEDİR ?

 



APANDİSİT

    Bağırsakları tanıtırken, kalınbağırsağın onikiparmak bağırsağına bağlanan yerinde, "kör bağırsak" adı verilen kısımda, içi boş, yaklaşık 10 santim uzunluğunda bir çıkıntıdan bahsetmiştik. Bu çıkıntı ya "apendis"; apandisin bakteriler marifetiyle iltihaplanmasına da "apandisit" diyoruz.

Karın sağ alt kısmında, apandiks (appendiks vermiformis) denilen, kalın bağırsağın uzantısı biçiminde, çıkmaz yola benzetebileceğimiz bir barsak bölümüdür. Solucan şeklinde ve hareket kabiliyeti olan bu organın içinden besin geçmez. Yaklaşık uzunluğu 9-10 cm ‘dir ancak daha uzun veya daha kısa olabilir. Apandiksin vücuttaki fonksiyonu tam olarak bilinmemektedir , ancak lenf dokusu açısından zengin bir yapıdır. 

12 Kasım 2021 Cuma

ALERJİK HASTALIKLAR NELERDİR ?

 


ALERJİK HASTALIKLAR

    Organizmanın vücuda giren yabancı maddelere ve sevmediği proteinlere karşı gösterdiği reaksiyondur. Vücudun kabul etmediği yabancı maddelere "antijen" adı verilir. Vücut, antijenleri etkisiz hale getirmek için bunlarla savaşacak "antikor"ları üretir. Antikorlar yabancı maddeyi öldürür; akyuvarlar da ölü maddeleri ortadan kaldırır. Vücut savaştığı bu antijen maddeyi unutmaz. İkinci bir defa onunla karşılaştığı zaman, öncekine kıyasla çok daha hızlı ve tesirli bir şekilde karşı koyar. Bulaşıcı hastalıklar konusunda buna "vücudun o mikroba karşı bağışıklığı" diyoruz.

    Yukarıda vücudun sevmediği proteinlere karşı da reaksiyon gösterdiğini söylemiştik. Bazı bünyeler her türlü proteini kabul edebilirken, bir kısım bünyelerin sevmediği proteinler vardır. Her bünyenin sevmediği proteinler başka başkadır. İşte şahıstan şahısa değişen ve bünyenin sevmediği proteine karşı reaksiyon gösteren bu özelliğine "alerji" diyoruz. Vücut, sevmediği proteine karşı aynı yabancı maddelerdeki gibi antikorlar üretir ve o protein maddelerini yoketmeye çalışır.

ANJİN NEDİR ?

 


ANJİN

    Tipik bir üşütme hastalığı olup "boğaz iltihabı" adı da verilmektedir. Işın tedavisi, burun ve boğaz bölgesindeki ameliyatlar da anjin yapabilmektedir. Mikropları vücutta bağışıklık meydana getirmediği için sık tekrarlanabilir.
    DİKKAT: Ağır geçmesi halinde böbreklerde, kalp ve eklem yerlerinde ilave rahatsızlıklara sebebiyet verebilir.

    Belirtileri:

* Yutmada görülen güçlük halinde başlar.
* Ateşin yükselmesi ile birlikte kol ve bacaklarda ağrılar ortaya çıkar.
* Dil paslı ve şiştir.
* Hasta iştahsızdır, ağızı kokar.
* Bademcikler şişer, hasta ağzını zor acır.
* Bademciklerin üzerindeki apselerin patlayarak akmasından sonra hasta kendisini daha iyi hisseder. Bademciklerin şişi iner.

    Ne Yapmalı?

ÇAĞIN VEBASI: AİDS NEDİR ?

 


ÇAĞIN VEBASI: AİDS

    1980'lere girildiğinde "cinsel özgürlük" aileye son", "feminizm" gibi akımların da tesiriyle dünya tam bir kargaşa içindeydi. Homoseksüellik, bir sapıklık değil de "3. cins" sayılıyor, giderek güçlenen bir lobi haline geliyor ve hatta erkekler birbirleriyle evlendiriliyordu. Her üç çocuktan biri evlilik dışı münasebet neticesi dünyaya geliyor ve yine üç çocuktan ikisi anne-babanın ayrı olduğu parçalanmış ailelerde büyümek zorunda kalıyordu. 
Çünkü kurulan her iki evlilikten biri ayrılma ile sonuçlanıyordu. Artık cinsellik, ulvi hedefi olan hissi bir beraberlik olmaktan çıkmış, hayvani ve mekanik bir zevk vasıtası haline gelmişti. İşte bu manzara, tam Kainatın Sultanı Peygamber Efendimizin (s.a.v.) "Bir toplulukta fuhuş yaygınlaşırsa Allah, adını bilmediğiniz hastalıklar indirir" şeklinde haber verdiği ortamdı. 1981 yılında 8'i homoseksüel ve 1 'i de yine onların bulaşığı enjektörü kullanan uyuşturucu müptelası toplam 9 kişi esrarengiz bir hastalığa yakalandılar. 

AĞRILAR



 AĞRILAR

    Ağrılar aslında bir nimet olup vücudumuzda ortaya çıkan rahatsızlıkları haber veren alarm sistemleridir. Sağlığımız yerinde iken, iç organlarımızın çalıştığını farkedemeyiz. Beş duyumuzdan ve iç organlarımızdan beyne bilgi götüren; beyinden gerekli emirleri getiren sinir telleri vücudumuzun mükemmel bir şekilde çalışmasını ve böylece hayatımızı devam ettirmemizi sağlarlar.

    Beynimize, vücudumuzun çeşitli yerlerinden bilgi götüren sinir tellerinden bir kısmı, istihbaratçı gibi çalışarak işlerin yolunda gidip gitmediğini haber verirler. Bu istihbarat birimlerine "feed back" devreleri denmektedir. Feed back devrelerinden gelen istihbarat bilgilerine göre, gerektiğinde, beyinden organlara çalışma tempolarını normalde tutacak yeni emirler gönderilir. 

10 Kasım 2021 Çarşamba

Sahtekarlıkları Paradigmayla Anlamak

 



Toplumsal kabulün, akademik atamaların veya maddi ödül gibi karşılıkların, çoğu zaman bilimsel sonuçların “mevcut paradigma” ile uyumlu olmasına bağlı olduğunu hatırlamalıyız. Kuhn, bilim insanlarının çalışmalarına başladıkları zamanki öngörülerini haklı çıkarmak için gerek aletleriyle, gerekse teorilerindeki denklemlerle oynamaktan kaçınmadıklarını belirtir.Tüm bunları göz önünde bulundurursak,

 Evrim Teorisi adına niçin bazı sahtekârlıkların yapıldığını anlayabiliriz. Birçok kişi ideoloji veya dinsel inanç uğruna insanların neden sahtekârlık yaptığını anlayabilmekte, fakat “bilimsel bir çalışma”da sahtekârlığın sebebini anlayamamaktadır. Bu hususta, Kuhn’un “paradigma” anlayışı ve bilim sosyolojisinin yaklaşımları yardımcı olacaktır.